hayat ve güzellikleri
hayat nasıl istersen ve düşünürsen o şekilde gelir sana, hayatına girenler ve gidenler hep senin çağırdıkların ve gönderdiklerindir. herkes kendi filmine sahip diye düşünürüm ben hep, sen de kendi filminin hem yönetmeni hem de baş rol oyuncususun, geri kalan herkes ise birer figüran, ve bu filmde kimlerin rol alacağı tamamen sana kalmış.. .bu kadar basit mi gerçekten her şey? bu mu yani hayat bir film mi? sonunun daha başından belli olduğu? evet, sonu belli, belli ama peki arada kalan sürprizler, her karede acaba ne olacak diye bekleyişler, üzüntüler ve sevinçler, bunlar değil mi o filmi heyecanlı ve izlemeye değer kılan, sonunda ne olacağını bilsen de...
sıkıca sarılmak gerek hayata, iyisiyle-kötüsüyle, derdiyle-sevinciyle, dostuyla-düşmanıyla, geri kalanları da siz ekleyiverin listeye.
hayat çok çabuk geçiyor, kıymetini bilmek, yaşanılan her saniye ve dakika için şükretmek gerek. unutmayın ki " günün en karanlık vakti, güneş doğmadan az evvelki vakittir" ve o güneş mutlaka ama mutlaka doğar, hayatın kıymetini bilsen de bilmesen de.
sıkıca sarılmak gerek hayata, iyisiyle-kötüsüyle, derdiyle-sevinciyle, dostuyla-düşmanıyla, geri kalanları da siz ekleyiverin listeye.
hayat çok çabuk geçiyor, kıymetini bilmek, yaşanılan her saniye ve dakika için şükretmek gerek. unutmayın ki " günün en karanlık vakti, güneş doğmadan az evvelki vakittir" ve o güneş mutlaka ama mutlaka doğar, hayatın kıymetini bilsen de bilmesen de.